TÜKETİCİ MAHKEMESİNDE BELİRSİZ ALACAK DAVASI YARGITAY KARARI

T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi

ESAS NO            : 2015/11230
KARAR NO          : 2015/11810

Y A R G I T A Y   İ L A M I

MAHKEMESİ          : Ankara 12. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ                   : 11/11/2014
NUMARASI             : 2014/356-2014/26
DAVACI                  : D.K. vekili avukat S.A.
DAVALI                  : F. Gaziosmanpaşa Şubesi Müdürlüğü

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı bankadan konut kredisi kullandığını, kendisinden çeşitli adlar altında kesintiler yapıldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2.000,00 TL nın avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı, davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.

Eldeki davada, davacı davayı açarken, davalı bankadan kredi kullandığını kredi kullanırken kendisinden çeşitli adlar altında kesintiler yapıldığını ileri sürerek, belirsiz alacak davası olarak şimdilik 2.000,00 TL nın tahsiline ilişkin talepte bulunduğunu açıkça belirtmiştir. Mahkemece, dava değerinin 6502 sayılı Kanunun 68. maddesinde gösterilen hakem heyetine zorunlu başvuru sınırının altında kaldığı, HMK 107 gereği açılan belirsiz alacak davalarında da, dava dilekçesinde asgari miktar olarak gösterilen ve değeri 3000 TL nın altında bulunan uyuşmazlıklarda tüketici hakem heyetine başvuru yapılmadan tüketici mahkemesi nezdinde dava açılamayacağı, hakem heyetine başvurunun dava şartı olduğu kanaatine varıldığından HMK’nın 115/2 maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.

Davacı davayı açarken fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak belirsiz alacak davası açmış olduğundan mahkemece, delillerin toplanarak işin esasına girilmesi gerekirken bu husus gözetilmeksizin hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün davacı yararına BOZULMASINA,13.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Paylaş

Bir cevap yazın

*