GIDALARINIZI İNTERNETTEN Mİ SİPARİŞ VERİYORSUNUZ?

Bu soruya cevabınız evetse o zaman müsaadenizle size bazı uyarılarımız olacaktır. İnternet üzerinden alışveriş diğer dünya ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de çok yaygın. Elektronikten, kıyafete; ayakkabıdan, ev eşyalarına kadar her çeşitten günlük ihtiyacımızı internetten satın alabiliyoruz. Market alışverişleri, yemek siparişleri de internetten pekâlâ mümkün. Bu hayatımızı kolaylaştırmıyor da değil hani.

Ancak doğal çiğ süt, organik tavuk, köy yumurtası, köy ekmeği, doğal çiçek balı, köy peyniri gibi bazı temel gıda maddelerimizi de çok çeşitli internet sitelerinden satın almak maalesef çok moda oldu. Maalesef diyoruz çünkü bu modaya uyanların internet alışverişlerinde hiç beklemedikleri sorunlar yaşadıklarını görüyoruz. İşte bu olası sorunları yaşamak istemiyorsanız şu sözlerimize kulak verin lütfen.

Çiğ süt siparişinden başlayalım isterseniz.

Önce doğal çiğ sütü sipariş veriyorsunuz ( sanki yapay çiğ süt varmış gibi ) ve internet sitesi size bunu paketleyip yolluyor. Sizin elinize geçinceye kadar iki gün geçiyor. Çiğ sütün 4 derecede buzdolabında en fazla 18 ile 24 saat ömrü var zaten. O da kaliteli bir çiğ süt ise. Size gelinceye kadar bozulmaması için içine bazı koruyucu maddelerin katılmaması hiç mümkün gözükmüyor. Bu amaçla koruyucu madde olarak hidrojen peroksit mi istersiniz çamaşır sodası mı veya sorbatlar, benzoatlar mı? Bilemem. Hiçbir şey katılmıyorsa bile pişirilip yollanmak zorunda. Sonra siz alıp evde de pişiriyorsunuz. Sütün besleyici değeri tabii ki çok düşüyor. Diğer taraftan içine katılan koruyucu maddelere ise hiçbir şey olmuyor. Tercih sizin.

İnternet sitelerinden alınan ve resmi kayıtlı markası olmayan balların çok büyük bir kısmı hileli.

Gerçek bal değil. Mısır şurubu ve aroma karışımı sadece. Besleyici değeri hiç yok ve de obezitenin önemli nedenlerinden bir tanesi.

Ekmek, tavuk, zeytinyağı, yumurta veya başka bir gıda maddesi alıyorsunuz. Ama son tüketim tarihleri var mı? Varsa da ne kadar güvenilir? Hangi şartlarda üretildi, paketlendi ve yollandı? Saklandıkları kaplar sağlığa uygun mu? Üreticisi kim, sorumlusu kim? Yediniz zarar gördünüz kimi şikâyet edeceksiniz? Ürünü sahiplenen olacak mı? Uğraşıyorsunuz, ceza verdiriyorsunuz site kapanıyor. Ama o ne? Aynı ürünü başka bir site açarak satmaya devam ediyorlar.

Marketlerde, dükkânlarda gıdaların resmi kontrolleri periyodik yapılabiliyor iken internet sitelerinde satılan gıda maddelerinin kontrolleri hakkında aynı netlikte bilgimiz yok.

İşin özeti: Dünya üzerinde her yıl 2.2 milyon insan gıda zehirlenmelerinden ne yazık ki hayatını kaybediyor. 8-9 milyar dolarlık da iş gücü kaybı oluyor. Tüketiciler sağlıklı gıda seçiminde bilgili ve hassas olurlarsa zehirlenmelerden ve çeşitli zararlı etkenlerden kendilerini korumuş olurlar

Aksi takdirde o kadar milyon insanın zehirlenmesine çok şaşırmamak gerekir diye düşünüyorum. Ne dersiniz? Karar sizin.

Prof. Dr. Özer ERGÜN

İÜ. Veterinerlik Fakültesi

Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı

Paylaş

Bir cevap yazın

*