Mağdur olan tüketicilerin aklına ilk olarak Tüketici Hakem Heyetleri gelmektedir. Fakat alacağını daha kısa sürede doğrudan tahsil etmek için icra yoluna başvurabileceği konusunda tüketiciler pek bilgi sahibi değillerdir.
Zira hakem heyetinden alınan kararın gereğini, şikâyet edilen satıcı veya sağlayıcı yerine getirmezse tüketicinin yapması gereken şey, heyetten alınan karar ilam (mahkeme kararı) niteliğinde olduğundan ilamlı icra yoluna başvurmaktır.
Resmî gazetede yayınlanan, Anayasa mahkemesi kararına konu olan olayda ise Afyonkarahisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, ülkemiz gerçekleriyle tüketici yanlısı bir yorum getirerek, doğrudan icra yoluna başvurulmasını sağlayan kanun hükmünün iptali gereğini savunmuştur. Zira icra yolu daha çok güçlü konumda bulunan satıcı/sağlayıcı firmalar tarafından, kadrolu ekibiyle kullanıldığından, ülkemizde, bu icra emrinin tebliğinden itibaren bir hafta süre içerisinde itiraz etmesi gerektiğini bilmeyen tüketiciler mağdur olmaktadır.
Afyonkarahisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi hakiminin görüşleri mantıken ve vicdanen ülkemiz gerçeklerini yansıtsa da bu görüş Anayasa Mahkemesi tarafından tüketici yanlısı görülmemiş ve tüketicilerin de bu doğrudan icra yoluna başvurma yasal hakkını kullanabileceklerini, kanunen tüketici ve satıcı/sağlayıcı tarafların eşit konumda olduklarını belirterek, sayın mahkeme hakiminin bu iyiniyetli talebini reddetmiştir.
Tüketiciler, alacaklı olduklarını düşündükleri satıcı/sağlayıcılara karşı alacakları miktarında doğrudan icra takibinde bulunabilirler fakat karşı taraf bir hafta içinde itiraz ettiği takdirde (uygulamada çoğunlukla itiraz edilir) tüketiciler Tüketici Mahkemesi’ne başvuruda bulunarak bu itirazın kaldırılmasını talep edebilirler. Fakat bilinmelidir ki ülkemizde dava süreci masraflı olmakta ve uzun sürmektedir. Dava kazanıldığı takdirde ise alacak miktarının en az %20’si kadar da tazminata hak kazanabilirler. Tersi durumda ise tüketiciler kendileri bu tazminatı ödemek zorunda kalacağı gibi karşı tarafın kendisini avukatla temsil ettirmesi halinde karşı taraf vekalet ücreti ve yargılama giderlerini de ödemek zorunda kalabilirler.
Bu karardan yola çıkarak tüketicilere doğrudan icra yoluna başvurarak da alacağını talep etme hakları olduğunu hatırlatmak isteriz. Fakat detaylarını belirttiğimiz üzere bu prosedürün de belirli risk ve usulü vardır. Tüketicilerin bunları gözeterek kendilerine en uygun yolu gözetmelerini tavsiye ediyoruz.
Av. Serkan KARA
TÜSODER Genel Başkan Yardımcısı
https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2020/01/20200128-4.pdf