Kendisiyle ilgilenmediğini iddia ettiği banka çalışanını sosyal medyadan ağır ifadelerle çalıştığı bankaya şikayet eden müşteri tazminata mahkum oldu. Yargıtay verilen cezayı da az bularak davayı banka çalışanının lehine bozdu
Tüketiciler, şikayetlerini zaman zaman sosyal medya üzerinden yapıyor.
Hatta kimi kurumsal firmaların sosyal medyalarına bildirilen şikayetlere herkes tarafından görüldüğü için daha hızlı döndükleri de oluyor.
Ancak bu şikayetler sırasında kullanılan üslup yerinde olmaması halinde şikayet edeyim derken mahkum duruma da düşebilirsiniz.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2019/4945 sayılı kararı bu konuda ilginç bir örnek içerdi.
Karar metninde yer alan bilgilere göreyse olay şöyle gelişti:
Yaptığı alışverişin iptali ile ödediği bedeli iade isteyen bir müşteri, kendisi ile ilgilenilmediği ve işlemin geç yapıldığı iddiasıyla sosyal medyada hesabından bankanın sosyal medya hesabını etiketleyerek ‘… şubeniz çalışanı … bir buçuk aydır işini yapmıyor, kendi müşterisi ile birlikte bizi dolandırıyor, ….. banka çalışanı … kendi müşterisi ile birlikte karttan çekin yapılan müşteriyi dolandırıyor ve ….. Banka çalışanı …Şubesi …kendi sahtekar müşterisi ile birlikte bizi dolandırıyor’ şeklinde paylaşımlarda bulundu.
Banka çalışanı dava açtı
Müşterinin açık bir şekilde adını verdiği banka çalışanı kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu iddiasıyla 20 Kasım 2015 günü manevi tazminat talebiyle dava dilekçesini sundu.
8 Mart 2016 tarihinde dava kısmen kabul edildi ve yargılama sonucu müşteri tazminata mahkum oldu.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 24 Ekim 2019 günlü kararında ise olayın gelişimi ve yazılan ifadelerin ağırlığına bakılarak verilen tazminat cezasının düşük olduğu, daha üst bir tazminat gerektiği belirtilerek davanın bozulmasına karar verildi.
“Aşırıya kaçan tüketici şikayetleri dava konusu olabilir”
Yargıtay’ın kararını değerlendiren “Sınırsız Yeni Dünyanın Sınırları Sosyal Medyada Hukuk” kitabının yazarı, TÜSODER Vekili Avukat Rıdvan Yıldız, şöyle konuştu:
Sosyal medya, tüketicilerin şikayet ve yakınmalarını dile getirdikleri yeni bir alan olmakla sırf bunun kurulmuş internet siteleri de mevcuttur. Öncelikle tüketiciler sosyal medyanın hukuki çözüm yeri olmadığını bilmesi gerekmektedir. Ne yazık ki sosyal medyada şikayet yazılınca bunun bir çözüm olduğu gibi bir yanlış tutum gelişti. Bu yönde tüketicileri teşvik eden bilgisiz ya da art niyetli kişiler de mevcuttur. Ancak tüketicilerin sosyal medyada yapacakları yorum ve eleştirilerin sınırı aşıldığı takdirde hem cezai hem de hukuki sorumluluklar doğabilir.”
Şirketler de “İtibarımız zedelendi” diyerek şikayette bulunabilir
Yıldız, ölçüyü aşan şikayetler nedeniyle kişilerin dışında şirketlerin de davacı olabileceği uyarısında bulundu.
Bunun yanısıra sosyal medya üzerinden paylaşımlar nedeniyle tüketiciler ticari itibarı zedelendiğini iddia eden şirketlerin davaları ile muhatap olabilirler. Bu noktada sosyal medyada ölçülü ve durumun gerektiği boyutta eleştiri ve yorumda bulunmak gerekmektedir. Sosyal medya etkileşim açısından faydalı olsa da bu yönüyle de dikkatli kullanılmalıdır. Bu paylaşımlar nedeniyle cezai ve hukuki sonuç doğuran örnek kararlar görmekteyiz.
haber kaynağı: https://www.independentturkish.com/node/124056/sosyal-medyada-“banka-çalışanı-işini-yapmıyor-bizi-dolandırıyor”-diyen-müşteri-tazminata