Acilde 5N1K: Kalp-damar hastalıkları

Göğüs ağrısı- koroner olmayan

 

Göğüs ağrısı (Anjina pektoris) nedir?

Birçok farklı nedenle göğüs bölgesinde ağrı ortaya çıkabilir. Göğüs kafesi içinde ve çevresindeki yapılar; kalp, akciğer zarı, (embolizasyon (pıhtı atması), aort, yemek borusu ve mide, kas ve kemikler, cilt ağrı kaynağı olabildiği gibi, başka hastalıklar da göğüs ağrısına yol açabilir. Koroner arterlerin (kalbi besleyen damarlar) yetersizliği, tıkanması nedeniyle olan ağrı kalp krizi, enfarktüs şeklinde nitelendirilir. Aort ve akciğer zarından kaynaklanan ağrılar da yaşamsal olabilir.

Ağrı terimi hoş olmayan, rahatsız edici bir duyu olarak anlatılır. Bununla birlikte, ağrının algılanması ve tanımlanması kişiden kişiye çok değişir ve hastalar bunu anlatırken baskı, ağırlık, sancı veya rahatsızlık terimlerini de kullanabilirler.

Özetle, akut göğüs ağrısı (1) 24 saat içinde başlamış ve hastanın hemen sağlık kurumuna başvurmasına neden olmuş; (2) ön göğüs bölümünde yerleşen ve (3) hastaya sıkıntı, rahatsızlık veren bir duyu olarak anlatılan bir ağrıdır.

Göğüs ağrısının koroner olmadığı nasıl anlaşılır?

Tipik olarak orta yaş ve üzerinde, aile öyküsü olan, sigara içen, ateroskleroz, hipertansiyon, diyabet öyküsü olan erkeklerde kalp krizi beklenmekle birlikte bu risk faktörleri olmadığında da, örneğin gençlerde ve kadınlarda da koroner arter hastalığı olabilmektedir. Koroner kaynaklı ağrıyı ayırt etmek için kişinin ağrısının şekli, ne kadar sürdüğü, artıran ve azaltan faktörler, tekrarlama durumu, ilaç kullanımı ve ağrının ilaca yanıtı, önceki anjiografi, efor testi sonuçları gibi birçok değişken hesaba katılır. Sonuca daha kolay varmak için bazı skorlama sistemlerinden de yararlanılabilir. Her olguya uygulanabilecek değişmez bir şablon yoktur.

Fizik muayene ve öykü büyük oranda hekimi tanıya yaklaştırsa da kesin tanı bunlardan sonra bazı yardımcı testler ve bazen de klinik izlemle konabilecektir. Bu yüzden çok kısa süre içinde doğru tanıya ulaşılamayabilir.

Genel bir ifadeyle yaygın olarak göğüs kafesinde tarif edilen, sıkıştırıcı, baskı tarzında, efor ile artıp dinlenmeyle veya nitrat kullanımı ile azalan, bir nokta ile ifade edilemeyen, soğuk terleme, bulantı kusma, iştahsızlığın eşlik ettiği ağrılar koroner kaynaklıdır. Tersine, belli bir noktada tarif edilen, eforla değil belli bir kas grubunun hareketiyle ilişkili, nefes alıp vermeyle, sağa-sola dönmeyle değişebilen, nitrata değil diğer bazı ağrı kesicilere yanıt verebilen yakınmalar koroner olmayan ağrı için tipiktir.

 Koroner olmayan ağrıyı ayırt etmek için testler yapılabilir mi?

Evet, muayene ve öyküye ek olarak yapılan bazı testler anlamlı bulgular sağlayabilir; zaten hekiminiz bu testleri yapmış olmalıdır. Elektrokardiyografi (EKG), akciğer filmi, kalp enzimlerini de içeren bazı biyokimyasal testler bunlara örnektir. Her olguda mutlaka bakılması gereken bir test grubu yoktur, hekiminiz bunları hastanın yaşına, önceki hastalıklarına, risk durumuna göre isteyecektir. Bazı testlerin tekrarlanması gerekebilir. Ağrının şüphelenilen kaynağına bağlı olarak ultrasonografi, ekokardiyografi, bilgisayarlı tomografi, aortografi, endoskopi de gerekebilecektir.

Koroner olmayan göğüs ağrısı nasıl tedavi edilir?

Ağrının koroner olmaması tüm tehlikelerin atlatıldığı, hiçbir sorunun olmadığı anlamına gelmez. Yukarıda belirtildiği gibi birçok organın hastalığına ilişkin ağrılar olabildiği gibi, bir kısım olguda tüm incelemelere karşın kaynağı bulunamayan ağrılar da söz konusudur. Aort ile ilgili bir sorun varsa veya yemek borusu iltihabı (özefajit) düşünülüyorsa o hastalığın gereklerine göre tedavi verilecektir.

Bazen şüphe devam ettiğinde tanı kesinleşmeden hastaneye yatışınız da gerekebilir.

Kaynağı bulunamayan göğüs ağrısı durumunda da yakınmaları gidermek için ilaç önerilmiş olabilir, ancak ağrıların tekrarı veya şiddetlenmesi, bilinç bozukluğu, nefes darlığı, kan basıncı değişiklikleri gibi ek sorunlar yaşanması durumunda mutlaka tekrar kontrol edilmesi gerekecektir.  

Hastaneden/Acil servisten taburcu edilen göğüs ağrısı olgusunun tekrar başvurması hangi durumlarda uygundur?

Kan basıncı değişiklikleri, nefes darlığı, şiddetlenen ve geçmeyen göğüs ağrısı, uykudan uyandıran ağrı, bilinç bozukluğu, baygınlık, özel dikkat gerektirir. Bu şekilde beklenmedik kötüleşme görülen olgular zaman geçirmeden tekrar başvurmalıdır.

 

                                                                                                             Acil Tıp Uzmanı

                                                                                         Prof. Dr. Özgür Karcıoğlu

                                                                              TÜSODER Sağlık Komisyonu Üyesi

Paylaş

Bir cevap yazın

*