Eyvah grip oluyorum! Ne yapacağım?

Salgınların hüküm sürdüğü bu dönemde grip semptomları gösteren kişilere önerilerimiz birkaç madde ile şöyle sıralanabilir:

  1. Semptomatik iseniz (hafif ateş/boğaz ağrısı/öksürük/burun akıntısı vb) kendinizi diğer insanlardan izole ediniz, dinleniniz. Hemen antibiyotik almaya başlamak, test yaptırmak buna ek olarak bir fayda sağlamayacaktır.
  2. Gereksiz ilaç, vitamin vb almak sadece gereksiz değil zararlıdır da; bu hem ekonomik zarar, hem de her ilacın yan etki riski şeklinde alınmış olur.
  3. Hekim muayenesi olmadan tarama testleri ancak yüksek risk gruplarında uygundur. Eczaneden paranızla test alıp yapmayın. semptomatik iseniz hastaneye/ aile hekiminize baş
  4. PCR testi sizin ne kadar şiddetli hasta olduğunuzu söylemez. Semptomatik olduğunuzda zaten o ünlü virüs hastalıklarından birine sahip olduğunuz varsayılır. Onun yerine CRP, Hemogram, d-dimer hastalık şiddetini ortaya koymaya yardımcıdır, bu yüzden daha önemlidir. Örneğin D-dimer yüksekliği 45-50 yaş üzeri bireylerde heparin başlanması için endikasyon oluşturur, lökosit yüksekliği ve lenfosit düşüklüğü şiddetli hastalık ve yoğun bakıma yatış riskinin yüksek olduğunu gösterebilir.
  5. Favipiravir/molnupiravir/remdesivir gibi antiviral ilaçlar, COVID-19’a karşı -özellikli bazı küçük gruplar dışında- etkili değildir.
  6. Nefes darlığı, tansiyon değişiklikleri, bilinç bozukluğu, inatçı yüksek ateş, balgam çıkarma gibi şiddetli bulgular olmadıkça dengeli beslenme, dinlenme, bol sıvı alma, genel bakım önlemleri (belki ateş düşürücü) dışında yapacağınız bir şey yoktur.
  7. Nefes darlığı gibi ciddi bir semptomunuz olursa mutlaka muayene olun, tomografiniz çekildiğinde akciğer tutulumunuz net olarak görülür.
  8. Evde oksijen saturasyonu izlenmesi, kan basıncı ölçümü, ateş izlemi, uzaktan EKG izlemi gibi araçlar hekiminizin sizi izlemesini kolaylaştırır.
  9. Genç ve çocuklarda influenza ve RSV (parainfluenza) ciddi seyredebilir, COVID-19 ise yaşlı, kalp-akciğer hastalığı olanlarda, obesite, diyabet gibi ek sorunları olanlarda korkulacak bir hastalıktır.
  10. Ateş yüksekliği durumunda panik yapılmamalı, sakin ve soğukkanlı bir şekilde gerçekçi önlemler alınmalıdır. Bol sıvı alınmalı, birkaç saatte bir tekrarlanan ılık duşlar ile gerektiğinde ateş düşürücülere başvurulmalıdır. Parasetamol yetişkinlerde 2-3 gr/gün dozda genellikle yeterlidir. Çocuklarda 6 saatte bir 10-15 mg/kg (30 kg üstü  bir defada maksimum 500 mg), günlük maksimum doz 60 mg/kg olarak uygulanabilir. Şiddetli durumlarda ibuprofen de eklenebilir. Ev havalandırılmalı, çok sıcak ortam, yorgan altında terleme gibi yanlış uygulamaların zararı bilinmelidir.
  11. Hastalığın 10. veya 15. gününde negatifleşmeyi araştırmak için tekrar test yapmanın hiç kimseye yararı olmaz. Virüs pozitifliğinin klinik iyileşme sonrasında da 1 aya kadar devam edebildiğini biliyoruz.
  12. Obes iseniz kilo vermeniz, sigara içiyorsanız uzak durmanız, diyabetik iseniz şekerinizi düzene sokmanız, solunum veya kalp hastalıklarınızı kontrol altına almanız bol sıfırlı fiyatlara sahip vitaminlerden daha yararlı olacaktır.
  13. Gebeler, küçük çocuklar, yaşlıların özellikle hekim muayenesi ve izleminde olmaları gereklidir. Bunun dışında kalp-akciğer hastalıkları, kanser, böbrek veya karaciğer yetmezliği, sigara kullanımı, alkolizm gibi yandaş hastalık ve sorunları olan kişilerin yüksek risk grubunda olduklarından haberdar olmaları önemli ve yaşamsaldır.
  14. Hastalığa karşı en önemli koruma aşılarla sağlanır. Hemen mRNA aşınızı olmak için, şemanızı güncel tutmak için harekete geçin.

Prof. Dr. Özgür Karcıoğlu

[email protected]

https://twitter.com/OzgurKarcioglu

Paylaş

Bir cevap yazın

*