İnsan hayatında kurallar olmasaydı şüphesiz yaşam çekilmez hale gelirdi. Kurallar olmalı, yasaklar olmalı ve cezalar olmalı insan hayatında. İnsanlar kurallara ne kadar uymazsa uymasın, yasakları ne kadar umursamazsa umursamasın. Bedelini sonuçta kendi öder.
Bu bedeli ya para cezasıyla öder, ya hapis cezasıyla öder ya da canıyla öder.
Ama bu bedel mutlaka ödenir…
Kurallar, yasaklar ve cezalar kişiye özel değil millete özel hazırlanır.
Bu uygulamaları hazırlayanlar sadece kurallara uymayanları cezalandırmak için değil, toplumu eğitimli birlik ve düzen içinde yaşamayı hedefleyerek hazırlıyorlar. Günlük hayatımızda “Adalet yok kardeşim” sözlerini sık kullanırız. Hâlbuki adalet hep var ama hakkını aramasını bilene…
Adalet herkese var ve herkesin kendine göre de hakkı hukuku var bu ülkede. Haksızlığa uğramanız hemen karşı tarafın anında ceza alacağı anlamını taşımaz. İşte bu anda adalet eşitliği giriyor devreye, devlet yasalar çerçevesinde en doğru kararı vermek için asla acele etmez. Sonucu gördüğünüzde adaletin, devletin var olduğunu idrak edersiniz. Devlet bazen “Devlet baba” olur, bazen de “Devlet ana”
Yeri geldiğinde baba gibi yumruğunu da gösterir, ana gibi şefkatini de.
Kural tanımamazlığın sonucunda devlet para cezası keser kuralları öğretene kadar, kurallara uyana kadar sürekli keser cezayı…
Toplumun kurallara uymayışı para cezasına çarptırılması devlet bütçesine de ciddi katkı sağlıyor.
Günlük hayatınızda yıl boyunca ödemiş olduğunuz para cezalarını hatırlayın ve tüm ülkeyle çarpın toplayın.
Trafik, vergi, genel gecikme zamları, yasal suçların para cezasına çevrilmesi vs…Hükümetlerin bütçe yasa tasarısı görüşmelerinde genelde bir yıl sonra cezalardan ne kadar gelir elde edeceklerini tahmin ederler ve tahmini bütçe oluştururlar.
Mesela trafik cezaları; en çok ceza artışı beklenen uygulamalardan. Üç yıl öncesine kadar yüzde 30 civarında ceza artışı beklenirken geçen yıl yüzde 44 oranında ceza artışı beklendi.
Ancak şunu da hatırlatmak isterim tahmini bütçeler her zaman beklenin üzerinde gelmiştir ve gelmeye de devam ediyor.
Buna göre örneğin geçen yıl 2,1 milyar lira trafik cezası ödeyeceğimiz öngörülmüştü. Bir önceki yıl ödeyeceğimiz ceza ise 1 milyar 447 milyon lirayı bulmuştu.Buna göre geçen yıl trafik cezaları toplamda 734 milyon lira artarken artış oranı yüzde 43,6 gibi olağanüstü düzeye çıkmasını öngörmüşlerdi.
Trafik cezalarındaki bu olağanüstü artışın büyük ölçüde yeni kameralı trafik kontrol sisteminin etkili olduğunu hepimiz biliyoruz. Maliye Bakanlığı’nın 2014 yılı bütçe gerçekleşme rakamlarına göre büyük bölümünü trafik cezalarından oluşan idari para cezaları için bütçeye 2 milyar 178 milyon lira gelir tahmini yazılmıştı.Yılın ilk 9 ayında kesilen cezaların tutarı yıllık tahmini 568 milyon lira aştı.
Cezalardaki bu performansın yılsonuna kadar devam etmesi halinde idari para cezalarından bütçeye girecek tutar 3,6 milyar lirayı bulacak. 2013 bütçesine trafik, vergi, çevre ve yargı cezaları yoluyla 7,4 milyar lira kaynak girişi olacağı öngörülmüştü. Ancak bu toplam ceza geliri, yılsonunda tahminleri 1 milyar 590 milyon lira aşarak 8 milyar 255 milyon liraya çıkmıştı.Tasarıya göre 2014’te ödeyeceğimiz ceza yüzde 4,7 azalarak 7 milyar 869 milyon lira olacaktı. Ancak 2009’dan bu yana ceza gelirleri her yıl tahminlerin üzerinde gerçekleşti. Bu iki yıllık rakamları referans aldığımızda kuralsızlık devlet bütçesine kadar katkı sağladığını gözlemlemiş oluyoruz. Peki kurallara uysak, yasalara uysak, bilinçli bir toplum olsak ödemiş olduğumuz milyar liralar cebimizde kalsaydı olmaz mıydı?
Tasarruf yaparken gereksiz yere ödediğimiz cezaları da kendi bütçemize ekleseydik olmaz mıydı?
Olurdu hem de bal gibi olurdu…
Günlük sohbetlerimizde Avrupa’yı, Amerika’yı kendi ülkemizle kıyaslarken bir kez daha düşünmeli ona göre hareket etmeliyiz.
Elimizdeki çöpümüzü ve sigara izmaritini sokaklara atanlara sessiz kalırsak, aşağa inmeye üşenen birinin balkondan caddeye çöp attığına şahit oluyorsak ve uyarmıyorsak daha çok ah vah deriz.
Bizim ülkemize örnek verdiğiniz ülkelerden kimseler gelip de izmarit atmıyor, onlar gelip bizim balkonumuzdan çöp atmıyor, alkollü araç kullanıp kırmızı ışıkta geçmiyor,kaldırıma araç park etmiyor, sokaklara tükürmüyorlar…
Biz yapıyoruz el birliğiyle, hep beraber.
( Görüp sessiz kalanlarla hepimiz…)
Haber kaynağı; http://www.gunes.com/yazarlar/islam-memis/ceza-geliri-695196