– AGE nedir?
Sıklıkla gıdalarla birlikte alınan mikrobiyal içeriğin oluşturduğu, barsak hücrelerini tutan, ishal ile seyreden enfeksiyon. Virüslerden amiplere kadar değişik mikroorganizmalar bu enfeksiyona ve ishale yol açabilir. Daha sık olarak viral AGE görülür. Rotavirus, norovirus, adenovirusler en sık etkenlerdir, ancak pratikte mikroskopik tanıya hem gerek yok hem de çok pahalıdır, bu nedenle yapılmaz.
Acillere başvurular artıyor mu?
Evet, ülkemizde normal zamanlarda poliklinik randevuları ve hekim sayısı yetersiz olduğundan küçük salgınlarda bile talep artışı acil servisler üzerinden çözülmektedir. İstirahat raporu, işin hızlı bitmesi, serum tedavisi gereksinimi de en kolay acil servisten çözüldüğü için sağlık sisteminin eksikleri acil servisler üzerinden kapatılmakta, bu da aşırı iş yüküne yol açmaktadır. Personel sayısı, sedye gibi fizik olanaklar özellikle akşam saatlerinde yeterli olmayabilmekte, bu da aşırı gerginliğe, yanıtlanmayan sağlık talebi sonucunda sağlıkçılara karşı şiddete dönüşebilmektedir.
Çoğu zaman evde sıvı tedavisi, dinlenme ile çözülebilecekken yeterli bilgi sahibi olmama nedeniyle de acil başvurular sık görülmektedir. Kitle iletişim araçları, sosyal medya, YouTube videolarının etkin kullanımı ile bu konunun kısmen çözülebileceğini düşünüyoruz.
Norovirusler: İshal nedeniyle hekime başvuran erişkinlerin yaklaşık %20’sinden norovirusler sorumludur. Norovirusler virüslerden kaynaklanan ishal salgınlarının %60-95’ini oluşturmaktadır.
Nasıl Bulaşır?
Esas bulaş ağız-dışkı yoluyla (fekal-oral) olur. Kreş ve yuvalarda, göçmen kamplarında, tatil yapılan kamplarda, hastanelerde, okullarda, restorantlarda, gemilerde, askeri birliklerde ve aile içi bulaş sıktır. Norovirus salgınları genellikle, kişiden kişiye temas (%35), kontamine su (içme suyu, havuz suları, göl suları, buz küpleri) ve gıda (midye, istiridye gibi kabuklu deniz hayvanları, salatalar, dondurma, soğuk yiyecekler, sandviç, taze sebze ve meyveler) ile oluşmaktadır. Virüsün ısı ve klorlamaya nispeten dirençli olması su ve gıdayla bulaşmasını kolaylaştırmaktadır. Virüsün dışkıyla atılımı uzun süre (>3 hafta) devam etmekte olup ilk 24- 48 saatte atılımı en üst düzeydedir.
-AGE yakınma ve bulguları nelerdir?
Gelip geçici karın ağrısı atakları, kramplar, sık ve sulu dışkılama (günde 3 kereden fazla), kusma iştahsızlık, halsizlik görülür. Bazı olgularda bakteriyel içeriğin etkisiyle ateş de görülebilir. İleri olgularda su kaybı bulguları görülebilir ve acil tedavi gerektirir. Sayılan bulguların tümü her olguda görülmez. Aynı gün içinde başlayıp biten sulu dışkılama ve bulantı olabileceği gibi günlerce süren, hastaneye yatırılan ve ağır seyreden olgular da vardır.
-Şiddetli olgularda görülen bulgular hangileridir?
- İshal ve kusma sonucu su kaybına (dehidratasyon) bağlı kan basıncı düşmesi, nabız hızlanması, ağız kuruması, göz kürelerinin içe çökmesi
- Kanlı dışkılama
- İnatçı kusmalar
- Bir şey yememe-oral alım azlığı
- Yüksek ve inatçı ateş
- Genel durum bozukluğu
- Bilinç değişikliği
- Baygınlık, ileri derecede halsizlik
-Tanı nasıl konur?
Ateşsiz seyreden, ciddi su kaybı (dehidratasyon) görülmeyen, hastanın genel durumunun anlamlı şekilde bozulmadığı, günde birkaç kez sulu dışkılama ile seyreden olgularda ileri inceleme gerekmeyebilir. Hekim kararıyla bu olgular istirahat önerisiyle ayaktan izlenebilir. Daha şiddetli olgularda (inatçı kusmaların eşlik ettiği, su kaybına bağlı bulguların görüldüğü olgular) kan sayımı, böbrek/karaciğer fonksiyon testleri, elektrolitler, kan şekeri, gaita mikroskopisi istenebilir ve tanıya yardımcı olabilir. Viral AGE olgularında çoğu zaman incelemeler normalin dışında bulgu vermez.
Amebiyazis düşünülen şiddetli olgularda, kanlı ishal veya eşlik eden bazı hastalıkların varlığında kolonoskopi de gerekebilir. Bu olgular yatırılarak izlenecektir.
Normal grafinin sıklıkla yararı yoktur. Tomografi ve diğer ileri incelemeler nadiren, basit AGE değil de ülseratif kolit veya Crohn hastalığı düşünüldüğünde, genel durumu bozuk olgularda, bulguların şiddetli olması durumunda, akut batın durumunda (örn. defans varlığında) istenebilir.
-AGE nasıl tedavi edilir?
Ateşsiz seyreden, dehidratasyon görülmeyen, genel durum bozukluğu olmayan, inatçı kusmalar görülmeyen olgularda acil tedavi gerekli değildir. Sıvı alımının artırılması, zor sindirilen yağdan zengin yiyeceklerin alınmaması, klinik izlem (şiddetli AGE gösteren bulguların -örn. inatçı kusma ve ateş- gelişmesi açısından izlem) yeterli tedavi olacaktır.
Şiddetli olgularda (yukarıda açıklanmıştır) ciddi bakteriyel enfeksiyonlar, amebiyazis, kolera gibi durumlarda damar yolu ile sıvı tedavisi, ateş düşürücü tedavi ve belli olgularda antibiyotik tedavisi gerekebilir. Hekim kararı ile bu tedavi acil serviste başlanıp poliklinik kontrolune davet edilebilirsiniz. Bazı olgularda ise hastaneye yatırılarak tedavi yapılacaktır. Hekim önerisi olmadan antibiyotik kullanımı tedavi edici olmayacağı gibi, aksine barsak florasını bozacağından kötüleşmeye yola açacaktır.
Probiyotikler AGE için kesin bir tedavi olmamakla birlikte hasta geçirilen süreyi kısaltmada yardımcı olabilmektedir. Ateş ve kusma üzerinde anlamlı bir etkisi yoktur.
Kusma giderici olarak kullanılan ağız yoluyla alınan metoklopramid’in AGE olgularında etkinliği oldukça düşüktür. İnatçı ve tekrarlayıcı kusmalarda ondansetron grubu etkilidir.
Oral rehidratasyon tedavisi (ORT) Dünya Sağlık Örgütü tarafından uzun yıllardır önerilmektedir ve belli olgularda damar yolu ile sıvı tedavisi gereksinimini ortadan kaldırabilir. Bu sıvı 50-100 mL/kg ilk 6 saatte verilerek tedavi başlanabilir.
“İshal kesici” veya antidiyareik olarak bilinen ilaçların çok özel durumlar dışında tedavide yeri yoktur.
-İshalli kişinin beslenmesi nasıl olmalıdır?
Temel olarak normal beslenmeyi sürdürmesi kuraldır. Zor sindirilen yağlı gıdalar, et vb önerilmez. Yetişkinler için çorbalar, su alımı, sebze yemekleri; anne sütü emen küçük çocuklar için eskisi gibi devamı hatta daha sık emzirilmesi önerilir. Anne sütü almayan bebeklerin ise normalde aldıkları süt veya mamalarla, öğünler sıklaştırılarak beslenmelerine devam etmeleri uygundur.
-Özel dikkat gerektiren durumlar nelerdir?
Toplam vücut sıvısı az olduğu için küçük kayıpları zor tolere eden bebekler, küçük çocuklar, yaşlılar, önceden önemli böbrek, karaciğer, kalp ve akciğer hastalıkları olanlar, diyabetikler özel grupları oluşturur ve daha dikkatli izlenmelidir. Bu gruplarda şüphe durumunda hastaneye yatırmaya eğilimli olmak daha uygun olacaktır.
İshal salgınlarından korunmak mümkün müdür?
Bireysel olarak veya ailece AGE’den korunmak olasıdır. Tuvalet temizliği ve el yıkama, riskli bireylerin havlu, bardak, çatal-kaşık gibi eşyalarının ayrılması en basit ve etkili uygulamalardır. Nefes veya dokunma yoluyla bulaşmadığından buna yönelik önlem almaya gerek yoktur. Salgın durumlarında yiyeceklerin özellikle kaynatılarak tüketilmesi, şüpheli gıda alınmaması önemlidir. Koruyucu antibiyotik veya başka ilaç alınması uygun değildir.
-Hastaneden/Acil servisten taburcu edilen AGE olgusunun tekrar başvurması hangi durumlarda uygundur?
Şiddetli AGE bulgularının ortaya çıktığı, beklenmedik şekilde kötüleşme görülen olgular tekrar başvurmalıdır.
Prof. Dr. Özgür Karcıoğlu