Çağın vebası: Virüs salgınları

Çağın vebası: Virüs salgınları

  • Coronavirüs ve özellikleri nelerdir?

Virüsler bilindiği gibi bakterilere (örn. Bademcik enfeksiyonu yapan Streptokoklara) göre çok daha küçük, basit mikroskop ile görünmeyen, antibiyotiklerle öldürülemeyen mikroorganizmalardır. Coronavirusler (CoV), klasik nezle-grip-soğuk algınlığı etkenlerinden biridir. Ancak daha şiddetli enfeksiyonlara da yol açabilmektedir. Yakın tarihte (2012) Hacca giden vatandaşlarımızı etkileyen Orta Doğu Solunum Sendromu (MERS-CoV) ve Uzakdoğu’da görülen Şiddetli Akut Solunum Sendromu (SARS-CoV) gibi önemli hastalıklara neden olan üyeleri barındıran büyük bir ailedir. Teknik olarak zarflı ve tek sarmallı RNA virüs yapısındadır. Asıl yaşama yerleri insandan çok kemirgen ve kanatlı hayvanlardır.

Virüs şematik olarak aşağıda gösterilmiştir. Yeni ortaya çıkan ve şu an salgına yol açmasından korktuğumuz tipi 2019-nCoV olarak tanımlanmaktadır ve betaCoV grubundandır. Öldürme hızı her virüste değişmektedir, şu an 2019-nCoV için yorum yapamayacağımız kadar az veriye sahibiz. Yukarıda sözettiğimiz alt tiplerden SARS’a benzediği düşünülmektedir. Benzetmek gerekirse SARS’ın ölüm oranı %10 civarındaydı, şu ana kadar CoV ile ilgili ise %4 gibi bir oranın öldüğüdüşünülmektedir. 13-14 Ocak 2020’de Tayland’a giden bir, Japonya’da iki, ABD/Seattle’de 1 importe olgu kapsamında 2019-nCoV bulunmuştur. Bu da salgına dönüşme potansiyelini göstermektedir. 31 Aralık 2019’dan beri artan sayıda olgular bildirilmektedir.

Nereden çıkmıştır?

İnsanlara hayvanlardan bulaşır.  Kesin noktası bilinmemekle birlikte oklar Huanan Deniz Ürünleri Toptan Satış Pazarında yasadışı olarak satılan vahşi hayvanları gösteriyor. 2019-nCoV’ün yılan, yarasa, timsah gibi vahşi hayvanların sergilenip satılabildiği bu noktadan yayıldığı düşünülmektedir. Hastalık bu pazardaki satıcılarda görülüp kaydedilmiştir.

  • Belirtileri nelerdir?

2019-nCoV %15-30 oranında soğuk algınlığı yakınma ve bulgularına neden olur. 14 gün kadar kuluçka (inkübasyon) süresi bulunmaktadır. 2019-nCoV enfeksiyonu için şu ana kadar bildirilen olgularda ateş, halsizlik, solunum zorluğu, kuru öksürük (balgam çıkmaz) ve akciğer filmlerinde ve tomografilerinde zatürre (pnömoni) benzeri bulgulargörülmüştür. İshal –kusma da eklenebilmektedir. 2020 Ocak sonu itibarıyla bu bulguları birarada olup Çin, Kore gibi belli ülkelere yolculuk eden olguları 2019-nCoV açısından şüpheli olarak değerlendirmek durumundayız.

  • Corona virüsü hangi yollar ile bulaşır?

Genel olarak Coronavirüsler bakterilere göre çok küçük boyutta olduğundan damlacık yoluyla, havada asılı kalarak, hapşıran-öksüren birinin çıkartıları yoluyla kolayca bireyler arasında yayılabilmektedir. Zaten hastalığın salgına dönüşmesindeki en önemli nokta burasıdır. Toplu yaşanan alanlarda, askeri kışla, huzurevi, okul-kreş gibi ortamlarda veya hastanelerde kişiden kişiye geçiş olmaktadır. Özellikle sağlık çalışanlarında hastalığın diğerlerine göre daha fazla saptanması insandan insana bulaştığına ait bir ipucudur. Virüsün insandan insana bulaşması için genellikle 1 metreden yakın temas gereklidir.

İyi haber, şu ana kadar çıkış ülkeleri (Uzakdoğu) ve ABD dışında, örn. ülkemizde ciddi olgu bildirilmemiştir. 23 Ocak 2020 itibarıyle Dünya Sağlık Örgütü temsilcileri Uzakdoğu ülkelerinin Sağlık Bakanlarıyla yaptıkları toplantı sonrası açıklamalarında dünyada kayıtlı 557 olgu bulunduğunu, %4 ölüm oranı olduğunu açıklamışlardır. Olgu sayısındaki artışın daha çok Çin’den kaynaklandığı da bildirilmiştir. Hatta belli bir sağlık merkezi bu konuda ön planda gibi görünmektedir. Olguların ¼’ü şiddetli gruptadır.

Şekil. Şu ana kadar kesinleşen 2019-nCoV olgularının belirlendiği ülkeler.

  • Corona virüsü teşhisi hangi tıbbi testler ile konulabilir?

Belli grup hastalarda moleküler tanı yöntemi ile hastaların değerlendirilmesi gerekir. Sürüntüler burun ve boğazdan alınmalı, solunum zorluğu olan, kötüleşen olgularda akciğer örnekleri de alınmalıdır. Halk arasında virüs testi olarak bilinen “multiplex real-time PCR” gelişmiş laboratuarlarda yapılabilmektedir, ancak her grip geçiren bireye bu testin yapılması uygun değildir. PCR’ın temel mantığı virüsün genetik materyalinin varlığını tanımasıdır. Solunum sıkıntısı, inatçı yüksek ateş gibi kötüleşme bulunan hastalarda bunu bakteriyel ve diğer enfeksiyonlardan ayırt ederek tedaviyi yönlendirmek için bu testler hekim tarafından istenebilir. Serolojik testlerde ise hastanın buna yanıtı, yani antikorlarına bakılır. Rapid-strep test gibi daha basit uygulamalarla, CoV ile karışabilecek hastalıklar (beta-hemolitik streptokok gibi) ayırt edilebilir.

Olgu tanımına uyan hastalar 2019-nCoV için test edilmelidir. Olgularda farklı zamanlarda solunum sekresyon örneklerinde çalışılabilir.

Şiddetine göre olguları sınıflandırabilir miyiz?

Evet. Olası Olgu-1:  Ateş, solunum sıkıntısı ve öksürük öyküsü olan ve hastaneye yatış gerektiren, durumunu başka bir tanı ile açıklayamadığımız hastalar. Ağır Akut Solunum Yolu Enfeksiyonu (SARI) olan kişide aşağıdakilerden en az bir tanesi olmalıdır: Semptom başlangıcından önceki son 14 gün içinde Çin’in Hubei Eyaleti Wuhan şehrine seyahat öyküsü varlığı, SARI hastalarının tedavi edildiği birimlerde çalışan sağlıkçılarda hastalık varlığı,

Olası olgu -2:  Akut solunum yolu hastalığı olan ve semptom başlangıcından önceki 14 gün içinde aşağıdakilerden herhangi birine sahip olan kişi: Doğrulanmış 2019-nCoV enfeksiyonu olgusu ile yakın temas;  2019-nCoV enfeksiyonu bildirilen bir ülkede sağlık tesisinde bulunmak;  Çin’in Wuhan  şehrinde bulunmuş olmak

Kesin Olgu:  Olası olgu tanımına uyan hastalardan laboratuar teknikleriyle 2019-nCoV saptanan bireyler.

  • Öldüren virüs olarak tanımlanıyor, sebeplerini anlatabilir misiniz?

Bu enfeksiyonun aslında diğer griplerden çok belirgin bir farkı yoktur. Önemli tek farkı, daha kırılgan gruplarda, özellikle yaşlı ve yandaş hastalıklar nedeniyle zayıf düşmüş bünyelerde ağır seyretmesidir. Hem yaşlı, hem de altta yatan diyabet, kalp hastalığı, böbrek, karaciğer yetmezliği gibi kronik hastalığı olanlarda, bağışıklık sistemi bir nedenle zayıflamış olan bireylerde toplumun geneline göre çok daha ciddi zatürre bulguları ve solunum sorunlarını tetikleyeceği düşünülmektedir.  Ölenlerin önemli bir bölümünün bu gruplardan olması da bunu desteklemektedir. Özetle ölümcül sonuçlanma riski daha çok zayıf bireyler için söz konusudur.

  • Corona virüsünde riskli kişiler kimlerdir?

İnsandan insana geçişin olduğu bilinmektedir. Önceden de belirttiğimiz gibi bağışıklığın zayıf düşmesini sağlayan hastalıkları olanlar, yaşlı bireyler öncelikle risklidir. Ayrıca askeri kışla, huzurevi, yatılı okul, hastane gibi uzun süre yakın temasta kalınan yerlerde yaşayanlar da yüksek risk taşır. Sağlık çalışanları diğer mesleklere göre daha yüksek risk altındadır. Bebek ve çocuklarda Coronavirus enfeksiyonu daha sık görülmekle birlikte hızlı atlatmaktadırlar. Özellikle anne sütünden aldıkları immün globülinler nedeniyle avantajlı konumdadır. Genç sağlıklı erişkinlerde de hastalık göreli hafif seyretmektedir.

  • Vatandaş bunu bilinen solunum yolu enfeksiyonlarından ayırt edebilir mi?

Var olan alışılmış grip/influenza virüslerinin oluşturduğu enfeksiyonlarda iyi bir destek tedavi, dinlenme, sıvı alımı, parasetamol gibi basit ilaçlarla birkaç gün içinde hızlı bir iyileşme beklenmektedir. 2019-nCoV enfeksiyonunun da önemli bir oranda bu tür bir enfeksiyon seyrine yol açtığı bilinmektedir. Ancak kötüleşme riski taşıyan yaşlı, bağışıklık sistemi çökmüş bireylerde yüksek ateş inatçıdır, solunum zorluğu ve kuru öksürük devam eder ve giderek kötüleşir. Bu bulguları olmayan kişilerin panik içinde hareket etmesi diğer kişilerin sağlık hizmeti almasını zorlaştıracaktır.

  • İlaç tedavisi var mı?

2019-nCoV tedavisinde antibiyotiklerin etkisinden yararlanamadığımızı belirtmiştik. Antivirallerden de etkisi kanıtlanan bir ajan yoktur. Sonuç olarak tüm hastalara verilmesi önerilecek bir ilaç yoktur. Fakat yüksek riskli grup yani solunum yetmezliği, şiddetli zatürre, genel durum bozukluğu, inatçı yüksek ateş saptanan olguların izole yoğun bakımlarda destek tedavi alması gerekmektedir. Ateşe karşı basit antipiretikler, ateş düşürücüler kullanılır ve işe yarar.

  • Diğer tedavi yöntemleri nelerdir?

Ateşin düşürülmesinde ilaçtan önce duş alınması daha etkili olacaktır. Evin çok sıcak tutulmaması, havalandırılması önerilir. Hasta bol sıvı almalıdır. Bu önlemlerle yararlı olunamayan (örn. sıvı alamayan, kusan) kişiler hastaneye götürülmelidir. Damar yolundan sıvı verilmeli, zatürre ve kötüleşen solunum zorluğuna karşı önlemler alınır, akciğer filminde bulgular araştırılır, gerekirse makine ile solunum desteği verilir. Kural olarak genel durumu hızla kötüleşen, ateşi basit tedavilere yanıt vermeyen, solunum zorluğu kötüleşen, oksijen saturasyonu düşen hastalar yoğun bakım tedavisi gerektirirler ve yoğun bakıma yatırılmalıdırlar. Bu kötü olgu grubu hastalığa yakalananların %10’unu geçmemektedir.

 

  • Şu ana kadar ülkemizde görüldü mü?

Hayır. Havaalanlarında ve sınır kapılarından alınan/alınacak termal kamera gibi önlemler %100 olmasa da koruyucudur. Yine de asıl olarak hayvanlar üzerinden yayılan hastalıklarda sınır kapıları üzerinden gerçekleşecek önlemler yeterince koruyucu olmayacaktır.

  • Ülkemizde ne tür tıbbi önlemler alınmalıdır?

Şu ana kadar bu virüs ailesinin aşısı üretilmemiştir. Bu nedenle tüm virüs enfeksiyonlarına karşı alınan önlemler geçerlidir. Hapşırma / öksürme sırasında mendil veya kollarımızla ağız ve burnumuzu kapatmak basit ama etkili bir başlangıçtır. Sık olarak (örn. yeni ortamlara girdikçe, bir toplantıdan çıktığımızda) ellerimizi bol sabunlu su ile (en az 20-30 saniye) yıkamalıyız.  Ellerin yüze ve göze götürülmemesi, el sıkışmaktan kaçınmak da önemlidir. Şehir ortamında pek kolay olmasa da kalabalık ortamlara girmemek, maske kullanmak ve genel hijyen kurallarına uymak da çok önemli koruyucu önlemlerdir.  Yazılı olmayan, ancak hekim olarak söyleyebileceğim diğer bir ipucu ise, tanı konmamış fakat ‘hasta görünümlü’ bireylerden uzak durmak, aynı odada bile bulunmamaya çalışmaktır.

Damlacık izolasyonu için maske takılması, özellikle sağlık çalışanlarının şüpheli kişiler ile yakın temasa geçmeden önce maske kullanması önemlidir. Fakat bu tüm halkın her yere giderken maskeyle gitmesini önermek anlamına gelmemelidir. Bilinen hasta bireylerle temasta N95 adıyla bilinen özellikli maskeler kullanılır. Pahalı olmaları nedeniyle diğer durumlarda bu maskelerin kullanımı önerilmemektedir. Sonuçta duruma özgü davranılması, hasta ve yüsek riskli durumlar dışında panikle hareket edilmemesi, genel hijyen, el yıkama ve basit önlemlerle yetinilmesi önemlidir.

Serpil Çavuşoğlu- Prof. Dr. Özgür KARCIOĞLU Özel Röportajı

 

 

Paylaş

Bir cevap yazın

*