Tüketici Sorunları Derneği Finans Komisyonu Üyesi İslam Memiş, bugün açıklanan tüketici güven endeksi rakamlarına ilişkin değerlendirmede bulunularak, enflasyon ve cari açık rakamlarındaki düşüşün güvenin artmasında etkili olduğunu söyledi.
Memiş, “Enflasyon ve cari açık rakamlarının düşmesi ve TL’nin yabancı para birimleri karşısında değer kazanmasının, tüketici güven endeksini olumlu etkilediğini söyleyebiliriz” dedi.
Memiş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) işbirliğinde yürütülen tüketici eğilimi anketi sonuçlarından hesaplanan verilere göre, tüketici güven endeksinin martta geçen aya göre yüzde 0,5 arttığını, şubat ayında 66,64 olan endeksin bu ay 67 olduğunu anımsattı.
Hanenin maddi durum beklentisi endeksinin bir önceki aya göre yüzde 0,5 arttığını vurgulayan Memiş, bu artışın iklimsel etki ve döviz kurlarındaki düşüşler nedeniyle 4. çeyreğe kadar devam edebileceğini kaydetti. Memiş, şöyle devam etti:
“Enflasyon ve cari açık rakamlarının düşmesi ve TL’nin yabancı para birimleri karşısında değer kazanmasının, tüketici güven endeksini olumlu etkilediğini söyleyebiliriz. Güven endeksinin nisan ayında da yükselmesini beklememiz mümkün çünkü konut sahibi olmak isteyenlerin rakamı her geçen yıl artıyor ancak tek sorun konut kredilerinde faiz oranlarının yüksek olması. Özel bankalar, konut ve ihtiyaç kredileri oranlarını artık Merkez Bankası, faiz oranlarını açıklamadan yükseltmeye başladılar. Bu durumun kredi kullanacakları tedirginliğe ve beklemeye aldığını gözlemledik.”
‘NİSAN VERİLERİ DAHA OLUMLU GELEBİLİR’
Memiş, nisanın son haftasında TOKİ ve emlak Konut gibi kuruluşların yeni konut satış kampanyalarının geleceğini beklediklerini dile getirerek, şunları kaydetti:
“Alt, orta ve yüksek gelir gruplarının bu talepleri, güven endeksindeki rakamları yükseltebilir. Türkiye ekonomisi 2. çeyrekte belirsizliği geride bırakıyor. Enflasyon, cari açık ve tüketici güven endeksi rakamlarından yola çıktığımızda, nisan ayı, marta göre veriler açısından daha olumlu gelebilir. Bu hafta Merkez Bankasının faiz oranlarında bir değişikliğe gitmesi beklenmiyor ancak nisanda Erdem Başçı’nın görev değişikliği, faizlerde düşüş yönünde beklentiyi gündeme getirebilir.
Mart ayında dolar kuru psikolojik sınır 3,00 liranın altında kalmaya devam ediyor. 2,84 bandına kadar gerilen dolar kuru, Türkiye ekonomisini ve TL’yi pozitif yönde destekliyor. Dolar kurundaki düşüşler, nisanda da devam ederse harcama isteği hane halkında devam edebilir. Türk lirasının değer kazanması, yabancı yatırımcıların sıcak para girişini sürdürebilir. Banka hesaplarında yabancı para mevduatlarının azalması, TL mevduatlarının çoğalması, TL’ye güvenin sürdüğüne işaret ediyor ki bu ekonomiye güveni gösteriyor.”
Hane halkının tasarruf etme alışkanlığında düşüş görüldüğünü, bunun iç açıcı bir durum olmadığını vurgulayan Memiş, ekonomiye güvenin, tüketici güven endeksinin artışına, Türkiye ekonomisine, tasarruf alışkanlığının ise hane halkına katkı sağlayacağını işaret etti.
Memiş, Türkiye ekonomisine sıcak para girişinin bu ayda yükseldiğine değinerek, dolar karşısında borsanın ucuz olmasının yabancı yatırımcıların borsaya ilgisini artırdığını kaydetti.
Bu yükseliş trendini önemsediklerini belirten Memiş, “Çünkü bu yükselişler, Rusya uçak krizi sonrasında son 4 ayın zirve seviyesine yerleşti. Borsa yükseldikçe TL değer kazanıyor, TL’nin değer kazanması orta vadede ekonomiyi güçlü kılabilir.” dedi.