Tüm yıl boyunca herkes yaz tatilini iple çekmektedir. Yaz tatili deyince ilk akla gelen yerler kıyılar yani sahillerdir. Eğer ekonomik olarak büyük bütçelere sahip değilseniz ilk tercihiniz olarak halkın kullanımına açık ücretsiz sahillerden faydalanmak istersiniz. Havlunuzu alıp kumsal, deniz ve güneşin keyfini çıkartmaya başlarsınız.
Ama ücretsiz yasal kullanım hakkına sahip olduğunuz bu alanlar ticari işletmelerin şemsiye ve şezlongları ile neredeyse denize sıfır halde yerleştirilerek engellenmektedir. Dolayısıyla ya hüsranla o ortamdan uzaklaşmak zorunda kalırsınız ya da oluşturulan tatil bütçesine vurgun yiyerek bu malzemeleri kullanmak zorunda kalırsınız.
Oysa bu işletmeler, kıyı kanununa göre kıyı kenar çizgisine en fazla 50 metre yaklaşma hakkına sahiptirler. Dolayısıyla gördüğünüz manzara kanunsuzluğun resmi olmaktadır.
Kanuna göre kıyı tanımının en kısa hali şöyledir: Suyun karaya değdiği nokta ile kumluk, çakıllık, kayalık, taşlık, sazlık, bataklık ve benzeri alanların doğal sınırı arasında kalan alana kıyı denir. Kamu yararı çerçevesinde herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açık olan “yapı veya engel inşa edilemeyen” alanlardır.
Fakat ne yazık ki hukuka aykırı olarak yapı veya engellerin inşa edildiği ve son olarak kıyılardan yararlanmak için ücret talep edildiği alanlar haline gelmiştir. Belediyeler ve valiliklerin ile T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın kanuna aykırı yapılan yapıları kontrol etme yükümlülüğü vardır.
3621 sayılı Kıyı Kanunu’nun 5. maddesinin 2. cümlesi açık bir şekilde kıyıların devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğunu, kıyıların herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açık olduğunu, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 43. maddesine paralel olarak, zikretmiştir. Aynı maddeye 01 Temmuz 1992 tarihinde 3830 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile “Sahil şeritlerine yapılacak yapılar kıyı kenar çizgisine en fazla 50 metre yaklaşabilir.” cümlesi eklenmiştir.
Kanuna uymayanlar hakkında idari para cezası yaptırımı uygulanmaktadır. Vatandaş olarak görevimiz bu tür durumları yetkili mercilere bildirmek ve yasal kullanım haklarımızın engellenmesini önlemektir.
TÜSODER olarak bu konu hakkında bir rapor hazırlayarak yetkili makamlara göndermiş bulunmaktayız. Lütfen sizler de haklarınıza sahip çıkmayı unutmayınız.
Yetkili makamlara gönderdiğimiz aşağıdaki raporumuzun içerisinde tüm yasal maddeler, kanuni düzenlemelere ve detaylarına ulaşabilirsiniz.
Rapora ulaşmak için tıklayınız….
Sevgilerimle, güzel bir yaz tatili dilerim.
Serpil Çavuşoğlu
TÜSODER Genel Koordinatör
İşletmelerin Şezlong ve Şemsiyeleri Yasal Haklarımızı Engelliyor!
