Ülkemizde abonelik sözleşmesi ile elektrik enerjisi kullanan yaklaşık 37 milyon aboneyi ilgilendiren önemli soru ve cevapları.
1. Elektrikte K/K Bedelini dağıtım şirketleri kendi inisiyatifleriyle belirlemiyor ve toplanan paraları EPDK’ya aktarıyorlar.
2. EPDK 2014 için çıplak enerji tutarının % 18,5’u olarak belirlediği Kayıp Kaçak bedelini tüm abonelerden eşit oranda tahsil ettirdikten sonra her dağıtım şirketine bölgesindeki K/ K oranına paralel pay ediyor. Yani Aras Elektrik veya Dicle Elektrik Dağıtım firmaları kaçak oranı bölgelerinde % 70 ise, o bölgedeki abonelerden % 18,5 toplayıp, EPDK Havuzuna bırakıyor, daha sonra o havuzdan % 70 payını alıyor.
3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararlarının bağlayıcılığı yoktur. Dileyen mahkeme emsal olarak alabilir.
4. 2 Bin liranın üzerinde mahkemelerde dava açılması öneriliyor ki bu da doğru değildir. 2 bin iki yüz ile 3 bin üç yüz lira arası İl Tüketici hakem Heyetleri görevli ve yetkilidir. 3.300 lira ve üzeri için Mahkemelere başvurulmalıdır.
5. Danıştay 1961 yılında T.T. kamu kurumu iken telefon sabit ücreti hakkında karar vermişti. Özelleştirmeden sonra, bundan yaklaşık 7,8 yıl önce deT. Telekom’un sabit ücretini Danıştay değil, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu haklı bulmuştu.
6. Bazı yargıçlar dağıtım şirketlerinin aldığı bu bedelleri EPDK düzenlemesine dayandığından O karar iptal edilmedikçe şirketlerin bu bedeli almak zorunda olduğunu kabul ediyorlar. Bazıları da konunun İdari Yargı tarafından EPDK düzenlemesinin iptali ile çözümlenebileceğini ifade ediyorlar. Bir kısmı da tüketiciye yansıtılmasının haksız olduğuna hükmediyorlar.
7. Konu kamuoyuna bu şekilde yansıtıldığından bazı açıkgöz, uyanık, fırsatçılar yine boş dilekçe satışı ile parasını geri alma uğraşındaki tüketicileri dolandıracaktır.
8. Ayda 85 – 100 lira dolayında elektrik faturası ödemekte olan bir abonenin aylık 10, yıllık 120 lira civarında ödemiş olduğu K/K bedeli vardır. Bugünün rakamlarıyla 37 milyon abonenin 10 yıl için 1200’er lira K/K bedeli alacağı olduğunu varsayarsak 37 milyon abonenin 44 milyarlık alacağı olduğu görülmektedir. Ancak 10 yıl için hesaplanan bu tutarın önemli bir bölümünün dağıtımın özelleştirilmesinden önce, yani kamuya ait olduğu döneme ait olduğu da göz ardı edilmemelidir.
9. Tüketicilerin geçmişe dönük bu bedelleri alabilmesi, bireysel ve uzun sürecek riskli bir mücadele gerektirmekte ve davanın kaybedilme riski de vardır. Dava kaybedildiğinde ise karşı taraf avukatlık ve bilirkişi ücreti ile tebligat giderleri tüketiciye yüklenecektir.
10. Yapılması gereken; K/K ile etkin mücadele edilmesi ve asgariye indirilmesi için başta TBMM Dilekçe Komisyonu, Bimer, Enerji Bakanlığı ve EPDK’ya tepki mesajları göndererek, hiç değilse bundan sonra kaçak kullanan hırsızlama elektrik bedelinin dürüst aboneye yansıtılmasının önlenmesini sağlamaktır.
Aydın Ağaoğlu
Tüketici Sorunları Derneği
(TÜSODER)
Genel Başkanı