Türk hukukunda hekimin ve diş hekiminin hukuki sorumluluğuna ilişkin özel bir düzenleme bulunmamaktadır.
Genel hekimlik uygulamalarına ilişkin olarak kabul edilen ilkeler diş hekimleri açısından da geçerli olmakta, mesleki sorumluluklara aykırı davranışlar da yine genel yasal düzenlemeler çerçevesinde çözümlenmektedir.
Hekimlerde olduğu gibi, diş hekimlerinin de gerçekleştirdikleri tıbbi müdahalelerden dolayı cezai, tazminat ve idari sorumlulukları söz konusudur.
Devlet hastanesinde çalışan diş hekimlerinin, yaptıkları tıbbi müdahalelerden sorumlulukları bakımından kamu hukuku kuralları geçerlidir. Kamu hastanelerinde çalışan diş hekimlerinin gerçekleştirdiği tıbbi müdahale sonucu zarar meydana gelmiş ise, hasta davasını diş hekimine karşı değil; hizmet kusuru nedeniyle ilgili kuruma karşı açmaktadır. Bu davalar idare mahkemesinde görülmekte ve tazminata hükmedilmesi halinde, idare tarafından, diş hekimine rücuu edilebilmektedir.
Kitabımızda, Devlet Hastanesinde çalışan diş hekimlerin tazminat sorumluluğu üzerinde durulmamıştır. Kamu hastanesinde çalışan diş hekimlerin hukuki sorumluluğu konusu ayrıntılı olarak başka bir kitabımızda yer alacaktır.
Diş hekimleri, Kamu hastanelerinde çalışan diş hekimlerinin dışında kalan diş hekimleri ile hastalar arasındaki hukuki ilişki, özel hukuk hükümlerine tabidir.
Özel muayehanede yapılan tıbbi müdahale sonucu zarar gören hastalar, davasını diş hekimine karşı açabileceklerdir. Eğer diş hekimi özel bir hastanede, klinikte çalışıyor ise bu durumda hasta hem özel hastaneye hem de diş hekimine karşı dava açma hakkına sahiptir.
Hekimler ile hasta arasındaki ilişkide olduğu gibi, diş hekimi ile hasta arasında da üç tür hukuki ilişki bulunmaktadır. Diş hekimi ile hasta arasında, sözleşmeden kaynaklanan sorumluluk, haksız fiilden ve vekaletsiz iş görmeden kaynaklanan sorumluluk söz konusu olabilir.
Hekimlerin sorumluluğunda olduğu gibi, diş hekimlerinin sorumluluğunda ortaya çıkan hukukî uyuşmazlıklarda, Borçlar Hukukunun genel nitelikteki hükümleriyle çözümlenmeye çalışılmaktadır. Buna göre, diş hekimi ile hasta arasında önceden kurulmuş geçerli bir sözleşme bulunuyorsa, sorumluluk için bu sözleşmeye ilişkin (BK. m. 112 vd.) kanunî düzenlemeler; böyle bir sözleşmesel ilişki bulunmaması durumunda ise, Borçlar Kanununun haksız fiile ilişkin 49 vd maddeleri uygulanır. Bu hükümlere göre sorumluluğun asıl unsuru kusurdur ve hekimlerin tıbbi faaliyetleri sonucu oluşan zarardan, hekim kusur bulunması halinde sorumlu olur.
Diş hekiminin sorumlu olduğuna mahkemece karar verilmesi halinde, hastaya maddi ve manevi tazminat ödenmesi gerekecektir.
Diş tedavisine başlanmadan önce, diş hekimi ile hastanı ayrıntılı bir şe-kilde görüşmesi ve aralarında bir sözleşme ilişkisinin kurulması işin doğası gereği olduğundan, bu tedaviden kaynaklanan uyuşmazlıklar haksız fiile göre değil, sözleşmeye aykırılık esaslarına göre çözümlenmelidir.
Diş hekiminin sorumluluğu asıl olarak sözleşmeden (vekalet, eser) kaynaklandığından, çalışmamızda ağırlıklı olarak bu konuya yer verilecek-tir. Ancak diş hekiminin haksız fiilden sorumluluğu ve vekaletsiz iş görmeden doğan sorumluluğunu da incelemeye çalıştım.